28 Temmuz 2016 Perşembe

Sorumluluklar, sorumluluklar, sorumluluklar...

Herkese selamlar...
Uzun zamandan sonra blog yazıyorum. Ama dolu dolu bir yazı değil sadece biraz içimi döküp rahatlamam lazım.

Bitmeyen bir üniversite hayatım olsa da biten bir şehir dışı hayatım olduğundan yavaş yavaş eve döndüm. Kendimi artık hayatımı burada geçireceğimden gazlaya gazlaya 'gayet mutlu olacağım, çok mutlu olacağım, en mutlu ben olacağım!' düşüncesiyle doldurdum. Tüm neşemle girdiğim evimde her ne kadar ailemi çok sevsem de iki günde beni afakanlar bastı. Neden mi? Tabiki her konumuzun her kelimemizin ve her nefesimizin bitmeyen üniversite hayatım olmasından... Seneye ne yapacağımdan, nasıl mezun olacağımdan, gelecek planlarımdan, hangi şehirde yaşayacağımdan vs. vs. gibi konulardan başka konuşacak hiçbir şey yok bu evde. Herkesin tek ilgi odağı bu olmuş. Hatta ve hatta halamın gelininin bile beni görünce tek açmak istediği konu buymuş meğersem. Adını bile bilmediğim davetiye getiren teyzenin tek derdi benim ne zaman mezun olacağımmış..

(Tabi her ne kadar dolup taşsamda 'NE YAPICAN TEYZE OĞLUNA MI ALICAN' diyemedim.)

Lise zamanında üniversiteye bir kapak atın gerisi kolay saçmalıklarına inanmayın sakın. Üniversiteyi kazanmak bir rahatlama getireceğini düşünürken sadece daha büyük ve daha ağır yükler bindiriyor omuzlarınıza. Tam üniversiteyi yalapşap okuyup kurtulacağınızı sanıyorsunuz bu sefer iş mevzusu, gelecek planlaması gibi daha büyük yükler getiriyor hayat karşımıza.  Belki bundan 3 sene sonra bakıp 'ya ne stresli günlerdi ama ne çabuk geçti' diyebilirim. Belki de demem bilmiyorum ama önemli olan bir gün bu belirsizliğin biteceğine inanmam. Bir gün o davetiye getiren teyzenin beni sıkıştıracağı okul, iş, evlilik mevzuları olmayacak. Benim de 'ununu elemiş eleğini asmış' kategorisine gireceğim gün BİR GÜN GELECEK!!!


Ailemin bile okulla ilgili söylediği en ufak bir sözde ima ve alay aradığım bu günlerden geçişim nasıl olacak bilmiyorum ama en azından inanıyorum...


Onca yıl ayrı yaşadıktan sonra birbirimize nasıl alışacağız hiç bilmiyorum. 

Hayatım olacak hiç bir fikrim yok ve korkuyorum, çok korkuyorum...
Kötü olacağını bilmeyi bile belirsizliğe tercih edenlerdenim ben. İnşallah kötü olmaz ama ne olacaksa bir an önce olsun ben belirsizlikten de beklemekten de çok sıkıldım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder