4 Şubat 2017 Cumartesi

Gölge Şehir (Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları #2) / Kitap Yorumu

Konusu:
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları'nın macerası Gölge Şehir'de devam ediyor. 3 Eylül 1940. On tuhaf çocuk, ölümcül canavarlardan olışan bir ordudan kaçıyor. Ve onlara yardım edebilecek tek kişi var, o da bir kuşun bedenine hapsolmuş durumda.
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları'nda başlayan olağanüstü yolculuk, Jacob Portman ve arkadaşlarının, dünyanın tuhaf başkenti olan Londra'ya yaptıkları yolculukla devam ediyor. Orada, müdireleri Bayan Peregrine'e yardım etmenin bir yolunu arayan tuhaf çocukları, savaş yüzünden yaralanmış bu şehrin karanlık köşelerinde korkutucu sürprizler bekliyor. Serinin ikinci kitabı Gölge Şehir de merak uyandıran eski fotoğraflarla heyecan verici bir hikayeyi bir araya getiren,eşsiz bir kitap.

Selam sabah vermeden direk kitaba geçmişim kusura bakmayın. Nasılsınız? Nasıl gidiyor hayat? Ben bu aralar okulun dönem arası olduğundan boşum. Gerçi ev inanılmaz kalabalık olduğundan yapmak istediklerimi yapamadım ama en azından yaptığım kadarını yavaş yavaş blogda yazmak istedim. Bu kitap için D&R ile çok savaş verdiğimden bahsetmiştim size şuradaki yazımda. Malesef bu savaşta galip gelemedim ve sonuç olarak kitaptan da para iadesinden de vazgeçtim. Bir daha da D&R'dan alışveriş yapmamaya kendi kendime söz verdim. Doğal olarak Gölge Şehir'i belki gönderirler diye almıyordum ve en sonunda iki gün önce pdf indirip okudum. 
Bu arada kitabın filmini ve ilk kitabını burada yorumlamıştım. İsterseniz önce ona bir göz atabilirsiniz.

İlk olarak spoilersız yorumumu yapacağım. Kitap çok akıcıydı ve ilk kitaba göre yazarın -Ransom Riggs- kalemi gelişmişti. (Gerçi bunu çeviriden çok anlayamıyorsunuz, belki de çeviri daha iyiydi bilemiyorum.) Kitapta aksiyon ve olaylar hiç durmadı, sıkıcı bir duraksamaya hiç girmedi. Ama ara ara yahu bir durun, her bela sizi bulacak belli ki demekten kendimi alamadım. Çok nadir gelen bu kitap keşke Jacob'ın ağzından olmasaydı hissi oluştu bende. 
Her zamanki gibi koleksiyonculardan alınan fotoğraflar da çok iyiydi. İlk kitaptaki gibi fotoğraflar ve hikaye arasında uyuşmazlıklar da yoktu hiç. Gerçi ilk kitaba göre çok daha az resim vardı o ayrı.
Bir de bu hikayede tuhaf çocukların hikayelerini, tuhaflıklarının başlangıcını da anlattı yazar. İlk kitap daha bir kavramları ve dünyayı kavrama kıvamındayken bu daha çok detay odaklıydı anlayacağınız. 
Yeni karakterler ve yeni tuhaflara da bayıldım. Hepsinin birbirinden ilginç tuhaflıkları var. Umarım üçüncü kitapta da yeni tuhaflıklar görürüz.

BURADAN SONRA SPOİLER İÇERİR!!!

İlk kitabın sonunda kahramanlarımızı adadan kaçmak için kürek çekerken bırakmıştık ve 2. kitap da tam oradan devam ediyor. Bunun filmi nasıl olacak hiç bilmiyorum. İlk filmin o kadar değiştirilmesi beni rahatsız etmemişti ama şuan ilk filme göre hikayenin bitmiş olması lazım. Bu kitapta Bayan Peregrine yaralanıp kuş formunda kaldığı için çocuklar onu iyileştirebilmek için bir ymbryn arıyorlar ama filme göre en son Bayan P iyiydi. En çok üzüldüğüm şeylerden biri buydu kitap ve filmin ayrı ayrı dünyaları oldu şu an.

İlk kitabın yazısında bahsetmiş miydim hatırlamıyorum ama Emma ve Jacob arasındaki ilişki benim gözümde tam oturmadı. Nasıl desem bir şeyler doğru değil sanki bilemiyorum. Beni rahatsız eden şey Emma'nın Abe ile olan ilişkisi mi yoksa aslında bir asırdır yaşarken sadece bir çocukla birlikte olması mı bilmiyorum ama yine de sevemiyorum.Karakterler tek başına ele alındığında gerçekten çok sağlam, bu sadece 20 sayfa var olsalar da böyle ana karakter olsalar da. Bu yüzden de sadece bir çocuk olan Jacob bazen aralarında sırıtıyor. Genel olarak Jacob a sağlam bir karakter gerçi belki bu sırıtma sadece -gücünü keşfetmeye çalıştığı- bu iki kitaba özgüdür. Şu an gücünü tam olarak kavrayabildiği için belki 3. kitapta efsane bir Jacob görürüz.

Bu kitapta Bronwyn'e, Millard'a, Hugh'a ve Sam'e bayıldım.

Tuhaf çocukların bir de hayvan versiyonu olduğunu da gördük ve başta biraz zorlama gibi gelse de okudukça tuhaf hayvanları da çok sevdim.

Joel-ve-Peter beni biraz korkuttu açıkçası. Resimle desteklenmese de olurmuş.


Genel olarak benim beğendiğim bir kitap oldu. Ruhlar Kütüphanesi elimde zaten direk ondan devam ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere kitapseverler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder