5 Haziran 2017 Pazartesi

Kağıt Ev / Kitap Yorumu


Konusu : 
Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar. Kağıt Ev, işte bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer'in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- Bruma Lennon'la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir Joseph Conrad cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikayesi...

Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez'in Kağıt Ev'ini Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirmüş. Kitabın içinde yer alan çizimler Peter Sis'e, kapak fotoğrafı Cem Ersavcı'ya aitmiş. 

Kitabın içindeki çizimlere bayıldım gerçekten.


Peter Sis çok anlamları çizimler eklemiş ve kitabı daha da güzelleştirmiş. 

Kitabın ilk dikkatimi bariz şekilde çektiği konu verdiği referanslar. Bazı kitapların derinliğini anlamak için onu içeren bir dolu kitabı okumanız gerekir ya bu da onlardan. Kitap boyunca referans verilen Gölge Hattı bunlardan sadece bir tanesi. Bu kitabı okuyarak ayrı bir kitap listesi çıkarabilirsiniz çok rahat bir şekilde.

Onun dışında öyle paragraflar vardı ki tüm kitap severlerin içten bildiği ve empati kurabildiği. Bu kadar kısa bir kitaba çok derin duygular sığdırmasıyla şaşırttı bizi yazar. Kavgalı yazarları aynı rafa koymayacak kadar ince düşünceli bir okurun zamanla gelişen hikayesi dopdoluydu.

Bunun dışında benim zorlandığım bir konu var o da isimler. Yazar Arjantinli olduğundan sanırım isimleri hafızamda tutmakta zorlandım ve bazı yerlerde karakterin kim olduğunu anlamak için dönüp okuduğum sayfalara baktım.

Şimdi sizleri benim beğendiğim ve sizin de beğeneceğinizi umduğum alıntılarla bırakıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

*İki çeşit insan vardır. Açıklamama izin verin. Biri koleksiyoncular. Kendilerini nadir bulunan baskıları Horacio Quiroga'nın Salto'dan çıkardığı dergiyi, Borges'in sadece tüm kitaplarını değil, dergilerdeki makalelerini ve Güiraldes'in editörü Colombo'nun yayımladıklarını veya Bonet imzalı seçkin ciltleri toplamaya adayanlar. Hem de bu sayfaları sadece güzel bir nesneye, pahalı bir parçaya bakmak için açacaklardır. Diğerleri ise okurlar... Hayatları boyunca kütüphanelerine sadece önemli eserleri koyarlar.

* İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir, yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.

*Yıllar boyunca kitapların masa bacağı yahut üst üste dizilip üstlerine bir örtü serilerek komodin işlevi gördüklerine tanık oldum; pek çok sözlük asıl amaçları için kullanıldığından daha çok, ütü ve düzleştirici olarak kullanılmıştır ve hiç de az değildir içlerinde mektuplar, banknotlar ve sırlar saklayan, raflara gizlenmiş kitapların sayısı. İnsanlar kitapların kaderini de değiştirir.

*Bir vazo, bir kahve makinesi yahut bir televizyon bir kitaptan çok daha önce eskir yahut kırılıp bozulur. Bir kitap, sahibi onu parçalamak, sayfalarını yırtmak, ateşe atmak istemediği sürece işlevini yitirmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder