15 Şubat 2021 Pazartesi

Mr. Queen : Dizi Yorumu

 Herkese merhabaaaa...

Ne zamandır blogda dizi yorumu yazısı yazmıyordum. Çünkü açıkçası dizi izlemiyordum yoğunluktan. Ama biliyorsunuz ki şu an yarıyıl tatilindeyiz ve oluşan bu vaktimle hemen Mr. Queen izlemeye başladım. Güncel dizi izlemek istiyordum blogda yazmak için ama bu diziyi seçmemin iki nedeni var onlar da Shin Hye Sun ve Kim Jung Hyun! Yani başrollerimiz. İkisine de hasta olduğum için diğer dizilerin pek şansı kalmadı. Kim Jung Hyun'u Welcom to Waikiki dizisinden, Shin Hye Sun'u Angel's Last Mission'dan tanırsınız diye düşünüyorum. İkisine de hastayım ama Shin Hye Sun beni ayrı büyülüyor. Yüzüne bakarken sürekli ne kadar güzel olduğunu incelemekten dizilerini zor izliyorum. Ama sadece güzelliği değil oyunculuğu da epey iyi olduğundan iyice izlettiriyor kendini. Şimdi gelelim dizinin konusuna.

Konusu:
Jang Bong Hwan günümüz dünyasında mavi sarayın baş aşçısıdır. Kibirli, çapkın, umursamaz ve özgür ruhlu biridir. Bu özgür ruhu da kendini bir şekilde 200 yıl öncesindeki kraliçe Kim So Yong'un (Shin Hye Sun) bedeninde bulur.
Kral Cheoljong (Kim Jung Hyun) zamanın hiçbir gücü olmayan, güçlü ailelerin arasındaki çekiştirmecede kalmış, kukla olarak bilinen bir kraldır. Tarih'te hiçbir iş yapmadan kadınlar ve alkolle ömrünü tüketmiş olarak anlatılmasına rağmen onun bir sırrı vardır.

Ahh dostlar ahh. Güncel izlemek istiyordum ama bitmemiş bir diziye başlamak istemiyordum asla. Mr.Queen'i bitmiş sanarak 14 bölüm yayınlanmış haliyle başladım. En son ne zaman bitmemiş bir dizi izlediğimi hatırlayamıyorum ama ne kadar sinir bozucu olduğunu çok güzel hatırlamış oldum bu diziyle. 

Neyse gelelim dizi yorumuma. Dizi ilk bölümlerde (1. bölüm hariç) efsane hızlı ilerledi.  1. bölüm hiçbir dizide güzel değildir zaten, konuyu anlatır sadece. Ama ikiden itibaren kızın oyunculuğu gülmekten kırdı geçirdi hepimizi. İçindeki adamın kadınlığa alışmaya çalışması mı daha komikti kraliçeliğe alışma çabası mı bilemiyorum gerçekten. Ama en komiği tüm sarayın entrikalar ve komplolarla dolu olması ve kraliçenin asla umurunda olmaması sanırım. Sarayda ne dramatik olay olursa olsun o geri dönme çabasına ve (eskiden de olduğu gibi) beğendiği kadınlara kur yapmaya devam ediyor. Krala ufaktan aşık olmaya başlaması mı desem bilemedim ama o bölümlerde de komikliği tam gaz devam etti. Kralın oyunculuğu da iyiydi ama kraliçe çok baskındı dizi boyunca. 

Ortaları da biraz geçince entrika iyice baskın olduğunda biraz klasik tarih dizisine dönmedi desem yalan olur. O aralar biraz şimdi ne olacak, nasıl olacak derdine de düştük şefimiz için. Şef gidecek mi kalacak mı, giderse nasıl kalırsa nasıl olur diye dertlendik.

Spoilersız final yorumu yapmak istemem ama şu kadarını söyleyebilirim olabilecek en mantıklı finaldi. Tatmin olmayan çok kişi olduğuna adım kadar eminim ama kimse de alternatif bir final de düşünemez yani öyle bir finaldi.

Spoilerlı yorumu okumadan gideceklere söyleyeyim sırf bu kız için bu dizi izlenir. Gidin izleyin.

-----------------SPOİLER-----------------

Gelelim spoilerlı yorumuma. Dizide memnun olmadığım birkaç şey var. Bunları madde madde sıralayacağım.

  • Kuzen Kim Byeong In'in ölmesi çok gereksizdi. Çok ağladım ben o kuzenin ölümüne. "Ulan final yapıyoruz, hizmetçileri de öldürmedik, kralı da öldürmedik, kralın yandaşlarını da öldürmedik. Ama birinin de ölmesi lazım. Bari bu garibanı öldürelim. "  diye düşünmüşler sanki. Ama ölmeseydi herkes sağ kalsaydı da olurdu be senarist. Aşk olsun sana. Tabi hiçbir zaman onu sevmeyecek bir kadına aşıktı, hayatını bir kadına adamıştı. Yaşasaydı da mutlu olamayacaktı o ayrı.
  • Kim So Yong'u daha çok tanısaydık keşke. Ara ara şefle ruhları yer değiştirseydi onu da görseydik. Tabi senaryo onun yaşamak istememesi üzerine kurulu olduğundan mantıklı olmazdı ama yine de finalde bıraktığımız kadını tanısaydık keşke.
  • Choi Jin Hyuk'u daha çok görmeliydik! Ben -itiraf ediyorum- uzunca bir dönem bu adama aşıktım :) Tamam tamam zaafım vardı diyelim. 2013'te Gu Family Book diye bir dizide yan roldü. Lee Seung Ki için başladığım bu dizide bu adama tutuldum. Telif olur diye videoyu ekleyemiyorum ama kendisinin o dizide nasıl bir aşık olduğunu görmek istiyorsanız youtubeda Gu Family Book - My Eden yazarak aratabilirsiniz. My Eden o çiftin ost si.  Aşırı güzel bir şarkı. Neyse konudan çok saptım, kısacası Choi Jin Hyuk'u daha fazla görmek isterdim.
  • Finalde diğer karakterlere ne oldu bir de onları görmek isterdim. Mesela kraliçenin yanında bir hizmetçisi vardı ne onu seveni sevdi ne onun sevdiği onu sevdi. Ne oldu o kıza merak ediyorum. Choi Jin Hyuk'a ne oldu mesela, tamam geri döndü ama mutlu mu değil mi tam anlayamadık.
Birkaç da gülmekten yarıldığım sahne var. Onları da madde madde sıralayacağım.
  • İlk yarıldığım sahne şefin ilk kraliçenin vücdunda uyandığı sahne. Kadın olması onu mahvetmişti.
  • Kraliçenin kendini bulduğu her suda boğmaya çalıştığı sahneler :) Bu bazen göl bazen çeşme bazen de yer silme suyu oluyordu. Kendini boğabilirse geri döneceğini düşünüyordu.
  • Kralın cinsel içerikli bir kitabı okuduğu ve bunu kraliçeden saklamaya çalıştığı sahne.
  • Kraliçenin mutfaktaki her sahnesi çok komikti. Kraliyet aşçısını canından bezdirdi.
  • Kraliçenin intiharını itiraf ettiği sahne. Aşırı dramatik olan sahneyi birden komediye döndürdü.
  • Kraliçe ve kralın dedikoduları durdurmak için sarayın ortasında neredeyse birbirine yiyecek hale geldikleri sahne.
  • Kraliçenin kral öldü zannedilirken valide kraliçelerin şovunu kesip kendini yerlere atarak ağladığı sahne.
Son olarak favori sahnemi de buraya bırakıyorum. Bu sahne kraliçeyi öldüremeye çalışmış kralın, kraliçeyi sorguladığı sahne.  Kraliçe burada verdiği cevaplarla kralı ilk defa nefret ettiği bir şeye dönüştüğünün farkına vardırıyor.

Şimdi gelelim finale.
Finalde çoğu kişi donuk ve aksi kraliçeyi hazır ve kaymak gibi hayata konmakla suçlamış. İlk olarak kraliçenin öncesinde donuk ve aksi biri olmadığını düşünüyorum. Hatta ilk bölümlerde kız koşarak krala doğru gelirken kral 'kraliçenin enerjisi taşıyor yine' gibi bir şey demişti. Çok hareketli olduğunu gösterir bu da. Bir de ben kralın öncesinde de ona aşık olduğunu düşünüyorum, çünkü prens sorduğunda hep ona aşık olamam diyor. Zaten onunla kuyuda kalan da kraliçeydi. Başından beri onu sevmişti bence. Sadece kraliçe ailesinin kuklası olduğu için kralın tarafında olduğunu net bir şekilde gösteremiyordu. Şefin umurunda olmayıp net gösterince kral için bir şeyler değişti.
Kraliçenin bunca zamandır aynı bedende olmasını ve yaşadıklarını bilmesini sevdim. Şefi hatırlamasaydı üzülürdüm gerçekten. Şefin krala gerçekten aşık olduğunu düşünmüyorum bu arada. Kraliçenin ruhu hala içinde olduğundan onun aşkını hissediyordu bence. Döndüğünde de mutlu oldukları için sevindi ve hayatına devam etti olarak yorumluyorum.
Olabilecek en mantıklı finaldi. Farklı bir alternatif düşünemiyorum gerçekten. Sadece yukarıda bahsettiğim eklemeler olabilirdi o kadar.
-----------------------------------------------

Evet bence güzel bir diziydi. Başroldeki kızın peşindeyim artık başka dizi çekerse de izlerim. 
Siz de kararsızsanız sırf bu kız için izlenir size sadece bunu söyleyebilirim. 
Dizinin bir de spin-off u varmış. Bulabilirsem onu da izleyeceğim.

Hoşça kalın sayın okur, seyir ile kalın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder