21 Şubat 2016 Pazar

Kan Bağı (Richelle Mead) / Kitap Yorumu


Konusu :
Sydney'in en son isteyeceği şey, vampirlerle arkadaşlık etmekle suçlanmak. Ve şimdi bir vampirle aynı odada!
"Sydney'e yeniden dövme yap," dedi Stanton kararlı bir sesle. "Zoe konusunda kararımız belli değil, ona şimdiden dövme yapmayalım."
Gözlerim kardeşimin lekesiz ve solgun yanaklarına kaydı. Evet.
Orada bir zambak olmadıkça özgürdü. Dövme teninize bir kez işlendi mi, dönüşü yoktu. Artık Simyacılara aitsiniz demekti.

  Vampir Akademisi serisinden tanıdığımız Richelle Mead ilk yazdığı VA serisine dayanarak yeni bir seri yazmaya karar vermiş ve bundan da yeni serimiz Kan Bağı doğmuş. İlk önce bu serinin varlığından baya geç haberdar oldum ama seri hakkında şu an ne düşündüğümü bilemediğim için pişman mıyım değil miyim daha karar veremedim.
 
  Bir yandan VA'da karakteriyle hoşuma giden Sydney Sage etrafında yeni bir seri olduğunu duyunca çok mutlu oldum diğer seride kısa var olsa da keşke daha çok görünseydi dediğim biriydi. Bir yandan da Rose ve Dimitri olmadan ben ne yaparım diyerekten içime bir öküz oturdu =)

  Ama ilk okuduğum Kan Bağı kitabıyla gözüme şimdiden girdiğini bile söyleyebilirim. Hatta kısacık bir Rose bölümü bile vardı. Özleşmişiz =) En son Rose'a yardım ederken gördüğümüz Sydney işinden alınmış ve bir kaçak katile yardım ettiği için simyacıları yüzüstü bıraktığını düşünen babasıyla yaşamaya geri dönmüş. Simyacılar yeni bir görevle gecenin bir yarısında evine geldiğinde kardeşi Zoe'nin simyacı olmaması ve hayatını yaşaması için yeniden kendini öne sürüp bu göreve talip oluyor. Ama tabii simyacıların güvensizliğiyle başına verilen ve en ufak bir hatasını rapor edecek Keith faktörü de hayatını kolaylaştırmıyor. Hem bir moroi ile oda paylaşacak olması hem de sürekli moroilerle ve dampirlerle birlikte geçireceği süresi belirsiz bir okul dönemi Sydney'i bekliyor.

  Bol aksiyonlu, simyacıları daha yakından tanıyacağımız, moroilerle yatıp strigoilerle kalkacağımız bir seri daha bizi bekliyorrrrr..... 

  Yazar konusunda ben Richelle Mead'i severim. Neden? Vampir serisini az buz değiştirerek yazmak bir nebze kolay ama başlarda alışamasamda vampir serisini bile değişik yazan bir yazar var karşımızda. Kendisi bu konudan özel olarak torpilime sahiptir!

İnce yoruma geçersek ben simyacıların sistemlerine bir tık hayran kaldım galiba içten içe asla simyacıları sevip sevmediğime karar veremiyorum bir yanım seviyor bir yanım sevmiyor. Adrian'ı gördüğümdeyse çoook sevindim çünkü en son kalbi kırık bir Adrian bırakmıştık VA serisinde ve o şekilde de bulduk. Eski karakterleri görüp sevdiğimiz yeni karakterlerin bazılarını sevmeye başladığımız bir kitaptı. Bakalım şu an için seri güzel gidiyor ama sonradan bozulan seriler olduğu için çok umutlanmayayım diye kendimi tutuyorum.

  Bir diğer konuda VA okumayan bu seriyi okuyabilir mi?
Aslında evet. Çünkü geçmişte yaşananlara dayalı ilerlemiyor seri. Tamamen yeni bir konu ve olaylar zinciri var karşımızda. Yeni karakterlerin işin içine girdiği yeni bir macera. Ama bir yandan da hayır. Çünkü ana karakterlerin hepsinin geçmişi niteliğinde VA ve onu okumadan karakterlerin geliştiği ve şu an oldukları haline geldiği kısmı bilemezsiniz ve bu da her davranışlarını anlayamayacağınız anlamına geliyor. Yani karar size ait artılar ve eksiler bunlar net olarak...

  Son olarak bu seride gözüme neler batıyor, neler hoşuma gitmiyor söyleyip bitireceğim yazımı. İki şey var ki her kitapta bu hatalar tekrarlanıyor. 
  • İlk olarak kapaklar. Bir kitabın kapağında karakter resimleri olmasından hiç hoşlanmıyorum. Hem hayal gücünü sıfıra indiriyor hem de kapaktaki karakter resmi hoşuma gitmediği durumlarda bana karaktere karşı bir ön yargı oluşturuyor. Sadece Türkiye baskılarında değil orijinal halleri de resimli o yüzden moralimi iki katı bozuyor bu durum.
  • Diğer konu ise yazarın her kitap başında önceki kitabı açıklayan upuzuuuunnn paragraflara yer vermesi.Yeni serinin ilk kitabı da geçmiş anlatılmak için harcanan baya büyük bir kısma sahip. Hadi bunu anlıyorum VA okumayanlar için yeni serinin ilk kitabı için bu açıklamalar illaki gereklidir. Ama benim takıldığım nokta bu sadece bu kitaba özgü bir şey değil. Yazar bunu her kitabında yapıyor ve zaten bir serinin ilk 3 kitabını okumayan bir insan neden 4. kitabını okusun? Hadi okuyanlar var diyip bunu yapacak olsa bile ayırdığı bölümün büyüklüğü göze batmayacak gibi değil. İnsanı gerçekten daha kitabın başında sıkıyor yazar bunu yaparak.
Ne dolmuşum ben yaaa =) Evet kitaba puanım 7,5/10


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder