14 Aralık 2017 Perşembe

Jiggylypuff Muhabbette #4 / Toksik İlişkiler?!


Merhaba hestiagunlukleri okurları...

Muhabbet yazısı yazmayalı çok uzuuuunn zaman olmuş gibi geliyor bana. O kadar plansız yazıyorum ki bu yazıları... Aniden aklıma gelen ya da ısrarla karşıma gelip 'beni yaz beni yaz' diyen konuları yazıyorum bildiğiniz üzere. Bu aralar da birkaç kere karşıma çıkan bir terim var. TOKSİK İLİŞKİ. İlk defa duyduğum bir kavram olduğu için az çok tahminim olmasına rağmen açayım bir bakayım neymiş dedim. Baktım ve gördüm ki ben bu konunun profesörüyüm. Sadece benim zamanımda -böyle deyince yaşlı hissediyorum ama- bu tarz ilişkilerin bir adı yoktu. Ben de bu tarz bir ilişkinin tam ortasında ve -bu ilişkilerin içinde olan herkes gibi- asla bunu kabul etmeyen biriydim.


Toksik ilişki nedir? İlk olarak biraz bundan bahsedelim. Toksik ilişki, içinde bulunan iki insanın sürekli birbirini zehirlemesiyle ilerleyen ilişki çeşidi. Bundan kastım da şu; aşk adı altında bolca kısıtlama, bolca aşağılama, bolca baskı kurma çabası, sabaha kadar süren kavgalar, bitmeyen gözyaşları... Ya Jiggylypuff bir insan neden böyle bir ilişkiyi sürdürsün saçmalama diye düşünebilirsiniz. İnanın o insanlar ilişkinin bu yönünün ya farkında değil ya da bunun aşk için olduğunu düşünüyor. İkisi de birbirinden hastalıklı durumlar değil mi?

Böyle atıp tuttuğuma bakmayın tamı tamına 1 yıl 7 ay böyle bir ilişkinin içindeydim. O zamanlar bana sorsanız -özellikle son 4 aydan öncesi- mükemmel bir ilişkim vardı. Beni çok seviyordu, ben onu çok seviyordum, birbirimiz için her şeyi yapardık. Bu arada böyle büyük büyük laflar ettiğim yıllar benin 18-19 yaşlarım. O dönemde bu ilişkinin yaşanma olasılığı normalden çok daha fazla. Gerçekten insana akıl 20 yaşından sonra geliyor. O yaşlar biraz ergenlik ve yetişkinlik arasında sıkışıp kalmışlığın sakarlığı var üzerimizde. Doğal olarak oluşan düşüncesiz yapımız bizi böyle bir ilişkinin içinde çok rahat kamufle olabilecek hale getiriyor.

İlişkinin başlarında -cicim ayları da diyebileceğimiz dönemde- iki kişi de çok düşünceli. Taraflardan biri haddini aşan ilk isteği sunana kadar böyle gidiyor bu durum. Bir taraf diğerinin kişisel alanına müdahale ettikten sonra da domino taşları gibi değer verilen her şey tek tek yıkılıyor. Ben de bu toksik ilişki içindeyken karşıdan rahatsız olduğum 'bu benim kararım' diye düşündüğüm ilk isteği aldım ve hem onu kırmamak adına hem de madem mutlu olacak onun için her şeyi yaparım diyerek kabul ettim. Bu gerçekten en büyük hatamdı! (Şimdi kafanızda büyümesin bu istekler bahsettiğim şeyler herhangi bir şey olabilir. Farzı misal bir kıyafeti giymemenizi istemesi bile olabilir en basitinden.)


Evet ilk isteği kabul ettim ve üzerinden çok geçmeden bir istek daha geldi, sonra bir istek daha, sonra bir istek daha... İşte tam bu noktada ben de istemeye başladım. Toksik ilişkiler hiçbir zaman tek taraflı zehirleme ile kalmaz. Hakkını yemeyelim bir süre sonra bu ilişkiye uyum sağlamış, kendimi bitmeyen isteklerimle karşı tarafı boğmaya adamıştım. Onun her isteğini 'sende yaparsan olur' cevabı ile karşıladım. Bu arada üniversiteyi kazanıp şehir dışında yaşamaya başladım. Bu da durumu oldukça kötüleştirdi tabi. Artık ilişkimiz 1 yılı geçmişti ve biz birbirinin sınırının nerede olduğunu bilemeyen, sosyal medya hesaplarını kapatmış, kemik arkadaş kitlesi dışında kimseyle konuşmayıp selam vermeyen, özel bir gün değilse doğru düzgün iletişim kurmayan, kurduğu zamanlarını kavga ile geçiren, birbirine bas bas bağırıp asla söylenmeyecek sözler eden bir çift haline gelmiştik.


'Biz ne yapıyoruz böyle?' hissi ilk bana geldi. Eve vize sonrası için gelmiştim, buluşmuş beraberken eğlenmiş çok güzel vakit geçirmiştik. Zaten toksik ilişkilerin en büyük zehiri de budur. Beraberken geçirilen o vakitler bir toksik ilişki içinde olduğunuzu anlamanızı geciktirir.  O mükemmel gün şu an hatırlamadığım abidik gubidik bir sebepten gecesinde kavgaya dönüşmüştü. Sabaha karşı 4'te kavgayı yeni bitirmiş, çok kırmış ve kırılmış olarak ağlarken annem sesimi duyup odama bana bakmaya geldi. 'Duygusal bir film izledim ona ağlıyorum' diyebilmiştim zar zor. O gece de ayrılmaya karar verdim zaten.

Toksik ilişkilerin bir diğer kötü yanı da rezil ayrılıkları. O ilişkinin içinde mutlu olmadığınızı fark ettiniz ama bir sorun var. Karşı taraf bu rezil ilişkiye mükemmel gözüyle bakıyor. 'Tamam birkaç ufak sorunumuz var ama birbirimizi çok seviyoruz.' gözüyle bakıyor desek daha doğru olur aslında. Bu yüzden süreci süründürebildiği kadar süründürüyor. Benim ilişkimin ayrılık süreci ise 3 ay sürdü. Biten bir ilişkiyi 3 ay daha ittirerek ilerlettik ama sonunda bitti.

Bittiğinde ne hissettim biliyor musunuz? İnanılmaz bir rahatlama. Yani evet üzüldüm, pişman oldum, kırgın, kızgın ve yorgundum ama bunların hepsinin üstünde çok rahatladım. Eve gitme saatim için hesap vermeyecektim, giydiklerim için hesap vermeyecektim, gittiğim yerler için hesap vermeyecektim, görüştüğüm insanlar için hesap vermeyecektim. Sonra hemen arkadaşlarımı görmek onlarla acımı paylaşmak istedim ama çevremde kimse kalmamıştı.  Çok net hatırlıyorum tek başıma bir kafeye gittim ve ilişkim sürecinde kırdığım insanları düşündüm. Oradan hepsini geri kazanmaya karar vererek kalktım.

Peki bir toksik ilişkide olduğunuzu nasıl anlarsınız?

  • İlişkiniz mükemmel, karşınızdakini çok seviyorsunuz, çok seviliyorsunuz, ama mutlu değilseniz,
  • Kendinizi eksik hissediyorsanız. Karşınızdaki insan mükemmel ama ben onun için yeterli değilim diye düşünüyorsanız,
  • Tatmin olmuyorsanız. Bir başarıdan, bir sevgi sözcüğünden, bir sürpriz doğum günü partisinden, aklınıza gelebilecek her şeyden tatmin olamıyor ve tadını çıkaramıyorsanız,
  • İsteklerinizi, düşüncelerinizi, hayallerinizi karşıdaki insan ile paylaşamıyorsanız,
  • Eksik yönlerinizi gizleme ihtiyacı hissediyorsanız,
  • Olduğunuz gibi kabullenilmek istiyor ama olmayacağını düşünüyorsanız,
  • Sürekli kavga ediyor ama kavgaları asla sonuçlandıramıyorsanız,
  • Konuştuğunuz, yaptığınız her şey karşınızdaki insan ile ilgiliyse,
üzgünüm ama bir toksik ilişki içerisindesiniz.

Size bu konuda az çok tecrübem olduğu için bir tavsiye vermek istiyorum. Bu ilişkiler tamir edilebilir ilişkiler değiller. Ben kendim tamir etmeye, her yarayı sarmaya çok uğraştım ama YORULACAKSINIZ. Düzelttiğinizi sanıp 1 hafta sonra aynı hale dönmesini izleyeceksiniz.O yüzden böyle bir ilişki içerisinde iseniz en mantıklısı hemen ayrılmak. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi. Çünkü ilişki sonrası iyileşme süreciniz çok uzun sürecek. 


Vayy be. Uzun bir muhabbet olmuş. Ben aynı konuştuğum gibi, pek okumadan yazıyorum bu muhabbet yazılarını. O yüzden uzunluğunu takip edemiyorum. İçimi bol bol döktüğüme göre gidebilirim artık.

Mutlu kalın sayın okur...


Diğer muhabbet yazılarını okumak isterseniz;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder