23 Ocak 2018 Salı

Jiggylypuff Muhabbette #6 / Kitapların ömürleri var mıdır?

Merhabaaaa...

Yine muhabbet yazısı ile geldim karşınıza. Bugün biraz kitap konuşalım istiyorum. Geçenlerde bir arkadaşla muhabbetim sırasında açıldı bu konu. Biraz konuştuk, sonrasında da ben uzunca süren bir düşünme dönemine girdim bu konu ile ilgili. Velhasıl kelam bu dönemden de sizlere anlatmak, sizinle konuşmak istediğim birkaç şey peydahlandı.Ben de koşa koşa geldim tabi.

Konu Murakami'den açıldı aslında. Murakami için ben kitapları hem çok benzer hem çok farklı demiştim. Bu farklılıklarının en büyüğü ömürleri. Mesela ben İmkansızın Şarkısı'nı yaklaşık olarak 2 haftada okudum. Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları'nı ise 2 günde. Bu kitapların okunma sürelerini ben belirlemedim. Kitaplar bu zamanı kendileri belirlediler. İmkansızın Şarkı okurken sürekli benden bir ara istedi sanki. Bekle şimdi, okuduğunu hazmet sonra gel dedi. Belki çok çok çok duygu ağırlıklı bir kitap olduğundır bilemiyorum. Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları ise benim ara vermeme izin vermedi. Başından kalkamadım bir türlü. Muhtemelen okumaya akşam başlamış olmasam 2 gün de sürmezdi. Sabah başlayıp gece yatana kadar okurdum. Tazaki de çok fazla merak uyandıran bir kitap olduğu için böyle oldu sanırım. Bu sayfayı okurken arka sayfayı merak ediyordum.

O muhabbet esnasında konuştuklarımız bu kadardı. Daha sonra diğer kitaplar için de geçerli mi diye düşündüm. 
Belli başlı kalıplar var aslında, mesela ben aksiyon, macera, gizem romanları okumayı oldum olası sevmişimdir ve bunların hepsini çok kısa sürede okudum. Ama bu kalıpların dışında biraz ağır sayılabilecek, özellikle duygusal olarak bakınca çok ağır olan Uğultulu Tepeler'i kitaba göre küçük yaşta olmama rağmen elimden düşürmeden okumuştum.


Sonradan karar verdiğim üzere aslında türe özgü de değil kitaba özgü bir durum bu. Bazı kitapları sindirerek okumak gerekirken bazı kitapları da ara vermeden okumak gerekiyor. Bazı kitapları tekrar tekrar okumak zevk verir, her okuduğunda ayrı ayrı hisler yaşatır. Her okuma bir öncekinden daha iyi gelir insana. Bazı kitaplar ise tekrar okumaya gelmez, ikinci okuma sıkar insanı.

Yazarlar nasıl başarıyorlar bunu, inanın bilmiyorum. Tabi bunu başarabilenler sadece iyi yazarlar.

Bol bol iyi yazarlar okumak dileğiyle, kitapla kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder