22 Şubat 2018 Perşembe

Dublörün Dilemması / Kitap Yorumu


Eveett, bugün de bir kitap yorumu ile karşısınızdayım hestiagunlukleri okurları. Murat Menteş'in kaleminden Dublörün Dilemması. 
Geçenlerde buradaki yazıda bu kitabı biryudumkitap sayesinde tanıyıp aldığımı söylemiştim. Sonunda okuma fırsatını da buldum.

Konusu:
Nuh Tufan, yetimhanede büyümüş, albino, bembeyaz (!) bir gençtir. En yakın arkadaşı ise İbrahim Kurban adında, doğuştan zengin bir mucittir. Üniversiteyi bitirmelerine rağmen bir işte dikiş tutturamadıklarından aylak aylak gezmektedirler. Fakat bir gün İbrahim Kurban, çok önemli bir buluş icat eder. Yalnızca iki fotoğrafına sahip olduğu bir insan yüzünün gerçeğe eş bir maskesini yapabilmektedir. Bunu öğrenen Nuh, kendilerine bir iş icar eder ve iş adamlarına özel bir dergiye ilan verir. İki yerde birden olmak isteyen, meşgul insanlara yardım edebileceklerdir!

Dergide ilanı gören Dr. Tornado isimli bebek bezi şirketinin sahibi Ferruh Ferman, adamlarından numara kime aitse onu bulup getirmelerini ister. Adamları da bir sabah bakkaldan eve dönen Nuh Tufan'ı kaptığı gibi Ferruh Ferman'a götürürler. İşin aslını anlayan Ferruh Ferman, kendisinin bir maskesini yapmalarını ister. Nuh Tufan, Ferruh Ferman'ın maskesiyle huzurevindeki annesini ve tımarhanedeki kız kardeşini ziyaret eder, çeşitli toplantı ve kutlamalara katılır, Ferruh'un sevgilisi Dilara Dilemma ile vakit geçirir. Fakat işin aslı, bambaşkadır.

Okuduğum en garip kitaplardan biriydi sanırım :) Çok sürükleyiciydi, akıp gitti. Karakterlerin her biri ayrı ayrı derin hikayesi olan karakterlerdi. Sevmediğim bir karakter olmadı kitaba giren en ufak karakterden ana karakterlere kadar hepsini çok sevdim. Nuh Tufan'ın şizofren olması kitabın bu derece garip olmasının ana nedeni. Bazen sayfalarca bir diyalog geçiyor ama bir bakıyoruz diyaloğun muhattabı Nuh Tufan'ın kravatındaki kızıl maskeymiş ve bunların hepsi bir sanrıdan ibaretmiş.

Nuh Tufan'ın çok zeki olması hayranlık vericiydi. Zekası ile çok şey başarabilecek ama başardıklarını vicdanı kaldırmayacak bir karakter olması daha da etkileyiciydi. İbrahim Kurban ise apayrı bir deha.

Kitabın hissettirdikleri gerçekten tarif edilemez. Okumadan anlayamazsınız. Peki kitapta sevmediğin hiçbir şey olmadı mı derseniz bir şey var. Kitap önce Nuh Tufan dilinde, sonra İbrahim Kurban, sonra Habip Hobo, sonra Ferruf Ferman en son yine Nuf Tufan ağzından. Bu karmaşayı sevmedim.

Garip isimler eğlendirdi. Kitabın sürükleyiciliği de çok iyiydi. Altı çizilecek alıntı yapılacak o kadar çok diyalog vardı ki, yazar kalemini döktürmüş gerçekten.

Bu arada kitabın yorumlarına bakarken farkettim yaşı 15-20 aralığındakiler kitabı hiç beğenmemiş hatta sıkıcı bulmuş. Ben herkese tavsiye edecektim ama bunu fark ettiğim için fikrimi değiştirdim ve 20 yaş üstü herkese tavsiye ediyorum.

Bir yazının daha sonuna geldik sayın okur. Kitap ile kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder