Sonunda! Fantastik Canavarlar'la karşınızdayım!
Aslında filme dün gittim ama çok geç bir seans olduğundan gece yazamadım haliyle. Ama sabah ilk işim klavye başına geçmek oldu.
Konusu:
Harry Potter dünyasının 70 sene öncesine -1926'ya- gidiyoruz ve Hogwarts kütüphanesinde bulunan Fantastik Canavarlar nelerdir nerede bulunurlar? kitabının yazarı Newt Scamander'ın New York'a yaptığı geziyi izliyoruz.
Oyuncular:
Eddie Redmayne (Newt Scamander)
Katherine Waterston (Tina Goldstein)
Alison Sudol (Queenie Goldstein)
Dan Fogler (Jacob Kowalski)
Johnny Depp (Gellert Grindelwald)
Ya ne yorum yapsam ne desem nasıl başlasam bilemiyorum gerçekten. Öncelikle filmi beğendim onu söyleyeyim. Filmi beğenmeyenler de olmuş ama bu tamamen nasıl bir bekletiyle gittiğiniz ile alakalı bir durum. Nasıl büyük beklentiler içine girdi insanlar onu da anlamadım çünkü küçücük bir kitaptı yani ben o kitaptan nasıl bir film çıkacağını düşünemediğimden düşük beklenti ile gittim. Tamamen büyü dünyasına yeniden göz atacak olmanın heyecanı içindeydim. Film girişinde Harry Potter'ın müziğini duyduğum anda tüylerim diken diken oldu gerçekten. Hem güldürdü hem hüzünlendirdi hem hayran bıraktı.
Seri 5 film olacakmış. Ve ikinci filmin 2 yıl sonra -1928'te- Paris'te geçeceği onaylandı. 2018'de vizyona girecek ve serinin devam filmlerinin isimleri aynı HP'da olduğu gibi Fantastik Canavarlar ve ...... şeklinde olacak. Yine JK Rowling yazacak ve David Yates yönetecek.
Fragmanlar çok başarılıymış filme gidince anladım. Film hakkında hiçbir şey anlatmayıp insanı merak ettirecek bir sürü sahne ile dolu.
Filme yer bulmamız zor oldu onu söyleyeyim. Son dakika bilet bulmak pek mümkün değil. Bir de nedenini anlayamadığım bir şekilde dublaj gösterimi altyazılıdan orantısız şekilde fazla.
Özlemini duyduğum Harry Potter dünyasına farklı bir açıdan da bakmış olduk. Büyücüler bizim izlediğimiz HP evreninde de mugglelardan gizleniyorlar ama bu zaman dilimi ve Amerika'daki gibi değil. 1926 Amerika'sında herhangi bir nomag (non magic/ muggle) ile sohbet etmek bile normal görünmüyor. Onlarla arkadaş olmaları, evlenmeleri vs. yasak. Ki bu bizim alışık olmadığımız bir şey çünkü bize göre muggle-büyücü ilişkileri gayet olabilitesi olan normal şeyler.
Amerika'daki büyücü toplumu çok daha kapalı bir toplum. Gizlilik kuralları çok daha katı ve asa kullanımlarını bile ruhsata bağlamışlar. Şehir zaten bir karmaşa içindeydi Scamander geldiği zaman. Ee Scamander'ın valizinden birkaç beast kaçtığı için bu durumu onun üzerine kalacaktı. Tabi Scamander'ın canavarları da boş durmayıp bir sürü sorun çıkardılar. Scamander'de bütün yaratıklarını toplamak için yola koyuldu ama onların herhangi birinin zararlı olduğunu düşündüğünden değil, insanlar onlara zarar vermesinler diye.
Spoiler kısmına girmeden önce birkaç şey daha söylemek istiyorum. Jacob karakteri çok sevimli ve olması gereken gibi komedi karakteriydi, Queen ile birlikte bizi sık sık güldürdüler.
SPOİLERRRRRRRRRR!!!!!!!!!!!!!
İlk olarak ben neden Amerika'ya cisimlenmedi olayını kafama takmadım hatta aklıma bile gelmedi. Çünkü hepimiz biliyoruz cisimlenmenin ne kadar zor ve zihninde orayı canlandırmanın, gideceğiniz yere odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu. Amerika'ya hiç gitmemiş olan Scamander bunu nasıl yapabilsin? Zaten kıtalararası cisimlenme neredeyse imkansız. Ama daha önce gitmiş ve oraya cisimlenmesi mümkün olsaydı dahi sizce de Scamander New York'a gemi ile gitmeyi tercih edecek bir tip değil mi?
Obscurus olayını tam aktaramadılar. Yani büyü dünyası ile büyüyen biz potterheadler bile anlamadıysak filme hiç HP izlemeden gidenler ne yapsın? - kendimizi kandırmayalım, acı verici biliyorum ama böyle bir kitle var- Sadece 'aman böyle işte kurcalamayın' tarzında bir açıklama yapıldı ama hiç bir şey açıklanmadı aslında.
Credence, evet şaşırttı. Hiç beklemiyordum. Hatta film başından beri inceden inceden küçük kızdan şüphelenmiştim. Yani kofti olduğunu anlamıştım ama obscurus?
Bir de Credence karakteri çok kilit nokta olmasına rağmen ne hikayesi anlatıldı ne azıcık öne çıkarıldı. Hakkında hiçbir şey anlatılmadı. Oyunculuk insanı rahatsız hissettirecek kadar iyiydi ama.
Tina karakterini tam anlayamadım. Yıllardır çalıştığı MACUSA'nın nasıl işlediğini bilmesine rağmen nasıl Scamander'ı ölüme götürdü? Tamam ölümle sonuçlanacağını tahmin edememiş olsun yine de aklım almıyor çünkü içten içe yaratıkların buna neden olmadığını o da biliyordu, şehirdeki karmaşa Scamander gelmeden önce başlamıştı. Hadi Tina umursamaz, soğuk bir karakter diyelim bunu mantıklı çıkarmak adına ama bu sefer de bu merhamet dolu anaç haliyle çelişiyor. Bilmiyorum Tina konusunda kafam karıştı diğer filmleri bekleyip göreceğiz.
Scamander'a bayıldım. Bana biraz Hagrid'i hatırlattı :) Eddie Redmayne'in oyunculuğu mükemmeldi. O içe kapanık, merhamet dolu, iyi kalpli Hufflepufı çok iyi aktardı seyirciye. Kendisi de bir potterheadmiş duyduğum kadarıyla.
Evet benim Fantastik canavarlar ile ilgili yorumlarım bu kadar potterheadler. Umarım çok sevip çok eğlenirsiniz. İyi seyirler diliyorum hepinize :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder