4 Kasım 2016 Cuma

Telepati (Multiversum #1) / Kitap Yorumu

Konusu :
Alex ve Jenny 16 yaşında iki gençtir. Alex Milano'da, Jenny ise Melbourne'da yaşamaktadır. Son dört yıl boyunca zaman zaman birbirlerini bilinçlerini kaybettikleri anlarda, hiçbir uyarı vermeden gerçekleşen telepatik iletişimleri sırasında görüşmüşlerdir.
Bu telepatik nöbetlerin birinde buluşmak üzere sözleşen iki genç, aynı gün aynı yerde bulunmalarına rağmen birbirini göremez. Bu, şaşırtıcı bir keşif yapmalarını sağlar. Farklı boyutlarda yaşamaktadırlar. Jenny'nin evreninde Alex bambaşka biridir. Alex'in evreninde ise Jenny 6 yaşında ölmüştür. Onlar birbirlerini bulmaya çalışırken Çoklu Evren patlayıp yok olmanın eşiğine gelmiştir ama Jenny ve Alex'in kesinlikle buluşması gerekmektedir çünkü Dünya'nın geleceği buna bağlıdır. Yaklaşmakta olan kaderi yalnızca aşkları değiştirebilecektir.

Nasıl yorumlayacağımdan çok emin olmadığım bir kitap bu. açıkçası ben bile hakkında net bir olumlu veyahut olumsuz bir düşünceye sahip değilim. 
Yani bence bu kitap serisi hakkında karar vermek için ikinci ve üçüncü kitapları da okumak lazım. Bazı seriler kendini ilk kitaptan belli eder mükemmel midir vasat mıdır. Ama bu onlardan değil.

Konu orijinal bir konu. Çoklu evren konusunu dizilerde filmlerde izlemeyi severdim zaten. Doğal olarak bu konu altında bir kitabı da sevdim. Ama bazı insanın kafasına takılan kısımları var. Serinin diğer kitaplarında belki bu konulara açıklık getirirler bilemiyorum. Kitap başlarda çok karışıktı bir Alex'ten bir Jenny'den sonra geçmişe sonra şimdiki zamana falan derken karmakarışıktı. ''Hayır, zaten anlamıyoruz daha da karıştırmaya ne gerek vardı?'' diye düşünüyor insan sürekli. Birde asıl olay dışında hiçbir soru cevaplanmıyor kitapta sadece üstüne başka sorular eklenerek ilerliyor. Umarım bu durum serinin ilk kitabı olmasından kaynaklanıyordur. Yazarın yazımı çok akıcı değildi ama konu sizi içine aldığı için yazara rağmen akıcı gelen bir kitaptı. Çok çok büyük bir şey çıkması lazım bunun altından dediğim yerlerde 'böyle işte' tarzında çok basit bir cevap çıktı, ama bazı sorulara da gereksiz uzun açıklamalar geldi.
Ya kitap öyle bir kitap ki okumadan ne demek istediğimi asla anlayamayacakmışsınız gibi geliyor.
Kitabı okurken asla 'bir şeyler eksik, bu kitapta hoşuma gitmeyen bir şey var' hissinden kurtulamadım.

Bir de karakter azlığı mı acaba beni rahatsız etti diye düşünüyorum. Normalde az karakter daha çok hoşuma gider ama uzun süredir bu kadar az karakterle bir kitap okumamıştım. Hepi topu 3 karakter var aslında. Yan karakter olayı pek yok.

Biliyorum şu ana kadar kitabı kötülüyorum gibi duruyor ama aslında öyle değil, sadece anlayamadım. Kitaba karşı hislerim şuan nötr. Ama kesinlikle devam edeceğim. Yazarın anlatımını beğenmesem de kurgu kitabı okumayı kolaylaştırıyor. Ben bu kitabı da çok kısa bir sürede okudum zaten. 
Bakalım, serinin ikinci kitabı olan Hafıza'dan devam edelim. Umarım yazarın kalemi biraz daha gelişmiştir.
Hafıza'dan sonra net bir karar veririm umarım.

Kitapla kalın sevgili kitap severler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder